Welcome to Our Website

İlkay Gündoğan: İki Türk’e hayrandım

Barcelona forması giyen İlkay Gündoğan, Alman basınına konuştu. 33 yaşındaki orta saha, çocukken idollerinin Hamit Altıntop ve Halil Altıntop olduğunu dile getirdi.

Barcelona’ya imza atma nedenini anlatan İlkay Gündoğan, “Barcelona tamamen yeni bir meydan okuma. Manchester City’de Pep’le geçirdiğim yedi yıl ve kaptanlıkla birlikte öz güvenimi geliştirdim. Tekrar konfor alanımdan çıkmanın önemli olduğunu düşündüm. Sadece futbol açısından değil, kişisel olarak da. Zor olsa da yeniden başlamayı seviyorum. Yeni bir ülke, yeni bir dil, yeni bir kültür, yeni bir kulüp, tabii ki zor. İnsanlar sadece spor olarak görüyor ama sosyal hayat da var. Sadece birkaç hafta önce ev bulduk. Rutini seviyorum ve inzivaya çekilecek bir yerim olmadığında birçok şey benim için zor oluyor” dedi.

“İspanyolca veya Katalanca öğreniyor musunuz” sorusuna İlkay Gündoğan şu cevabı verdi:

“Henüz değil, önümüzdeki iki hafta içinde başlayacak. Ufak tefek konuşmalar için yeterli. Eşimin İtalyanca bilmesinin avantajı oluyor. İtalyanca, İspanyolca’ya benziyor. Profesyonel bir futbolcu olarak yeni takımınızın dilini öğrenmeye çalışmalısınız.”

Barcelona’nın eski başarılarının yeniden yakalaması için neler yapması gerektiğini anlatan İlkay Gündoğan, “Barcelona’da işler sportif açıdan iyi gidiyor ama hala birçok alanda gelişmemiz gerekiyor. Ben de bu yüzden getirildim. Hocamız tecrübelerimi aktarmam gerektiğini söyledi. Dil engeli nedeniyle tam olarak işe yaramasa bile, sadece görünüşümle genç oyuncuların arasında bazı şeyleri tetikleyebilirim. Barcelona, La Masia’daki oyunculara güveniyor. Benim gibi yurt dışından gelen ve doğru karışımı ve gerekli istikrarı sağlayan bireysel futbolcular da var. Kulüp son zamanlarda Messi gibi bir dönemi şekillendiren bir ismi kaybetti. Başarı bir gecede gelmez. Bu bir süreçtir. Önceliğimiz sportif başarı, taraftarlar sahada bunu isteyen bir takım izlediğinde onlar için her şey daha eğlenceli olur ve daha özel bir atmosfer oluşur. Bu da biz oyunculara başka bir ivme kazandırır” diye konuştu.

Alman taraftarlarının beklentisinin 2006’ya aynı olduğuna dikkat çekilmesinin ardından 33 yaşındaki orta saha, “O eşsiz atmosferi çok iyi hatırlıyorum. 15 yaşında bir çocuktum hatta bir çekilişte İngiltere-Portekiz maçına bilet kazandım. Taraftar bu şampiyona için hazır olsun. Coşkuyu alevlendirmek biz oyunculara düşüyor” ifadelerini kullandı.

Sorumluluk almaktan keyif aldığını vurgulayan İlkay Gündoğan, “Son aylardaki performansımız pek iyi olmasa da başarılı olacağımıza dair en ufak bir şüphem yoktu. Avrupa Şampiyonasını sabırsızlıkla bekliyorum. Şüpheler olabilir ama beklentilerin olduğunu biliyoruz. Sadece kaptan değilim, birçok sorumluluğum var. Sorumluluk almaktan keyif alıyorum” dedi.

Alman Milli Takımı kaptanlığına neden seçildiği ile ilgili soruya İlkay Gündoğan şu cevabı verdi:

“Karakterimle alakalı olduğunu düşünüyorum. Sosyal biriyim ve takım arkadaşlarım tarafından kabul ediliyorum. Manchester City’de de bunu hissettirdim. Orada futbol oynamanın ötesinde güzel bir atmosfer yaşadık. Başarının temeli budur. Artık bu ruhu milli takımda da uyandırmamız lazım. Henüz takım olarak büyümeyi başaramadık. Ne yazık ki fazla zamanımız kalmadı. Ancak bazen zaman baskısı iyidir. Baskının iyi oyuncular üzerinde etkisi nadiren olur.”

Avusturya ve Türkiye maçlarını kaybetmelerinin sebebini açıklayamayan İlkay Gündoğan, “Almanya’da herkesin sahada ne yapacağını bilmesi gerekiyor. Bu aslında çok zor değil çünkü biz karakterli bir ekibiz. Sorun yaratan kimse yok. ABD’deki iki maçın iyi bir başlangıç olduğunu düşündüm ama Avusturya ve Türkiye’ye kaybettik. Antrenmanlarda her şey çok iyi gidiyor. Neden başarız olduğumuzu ben de açıklayamıyorum. Kalitemiz diğer takımlara göre çok daha iyi” dedi.

Futbolun bir takım sporu olduğuna dikkat çeken 33 yaşındaki orta saha, “Futbol bir takım sporudur. City’de bunu çok iyi öğrendim. Takım arkadaşlarınıza güvenmeyi başarırsanız en güçlü siz olursunuz. 11 oyuncunun tamamından fark yaratmasını bekleyemezsiniz. Kendimi ayrı tutmuyorum bundan. Takım arkadaşlarıma sahada sık sık bakıyorum. Sadece top bendeyken değil, top başkasındayken de yüzlerine, gözlerine bakıyorum. Ne kadar özgüvenleri var görmek istiyorum. Birbirimize yeterince bakmıyoruz. İşlerin daha iyi gitmesi için bireysel bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Kaptan oalrak bunu talep etmek benim sorumluluğumdur. Pep’ten böyle öğrendim” diye konuştu.

Herkesin sahada işini iyi yapması gerektiğini dile getiren İlkay Gündoğan, “Bugün futbolu seven insanlar bile 90 dakikanın tamamını izlemiyor. Biri sahada özel bir hareket yaptığında gündem oluyor ama saha içinde iyi oynayan diğer oyuncular ön plana çıkamıyor. Bu yüzeysel bakış açısını utanç verici buluyorum. Öne çıkan bir oyuncu değilim. Kendimi nadiren parlatıyorum. Benim için önemli olan sahada herkesin işini doğru yapmasıdır” açıklamasını yaptı.

Çocukken Hamit Altıntop ve Halil Altıntop’u idol olarak gördüğünü vurgulayan İlkay Gündoğan, “Çocukken Alman Milli Takımı taraftarıydım ama idollerim Hamit ve Halil Altıntop’tu. Schalke’de oynuyorlardı. Ama onlar da benim gibi Gelsenkirchen’de doğup büyüdüler ve ebeveynleri de Türk’tü. Bu yüzden onları herkesten daha çok seviyordum. ben burada yanlış bir şey göremiyorum. Ben Philipp Lahm değilim ve bu hiç sorun olmadı. Karşılaştırmayı bırakalım artık. Her şeyi olduğu gibi kabul edelim” ifadelerini kullandı.

Kürt olduğu için mi milli takımı seçmiyor… Deniz Undav tartışması yeniden alevlendiSpor

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir