2024 Dünya Piyasaları Açısından Nasıl Geçti? Hangi Ülkeler Faiz Artırdı Hangileri Düşürdü?

“`html

Ekonomi sahnesinde bu yılki hareketlilik durmak bilmedi! Bazı ülkeler faiz oranlarını artırarak “Biz buradayız!” mesajı verirken, diğerleri faizleri düşürerek piyasalarda rahatlama sağlamayı tercih etti. İşte 2024 yılına dair faiz oranlarındaki değişikliklere kısa bir göz atıyoruz!

Amerika Birleşik Devletleri Merkez Bankası (FED), piyasaların yönünü belirlemede 2024’te de etkili bir rol üstlendi.

2024 yılının ilk yarısında enflasyonu kontrol altına almak amacıyla bir dizi faiz artırımı yaptı. Özellikle faiz oranlarının %5,5 seviyesine çıkarılması, global piyasalarda önemli etkiler yarattı. Fakat yılın ortalarında olumlu gelen enflasyon verileriyle, FED faiz artırmalarını durdurdu ve piyasalarda bir miktar rahatlama sağladı. Bu gelişmeler, ABD borsalarında dalgalanmalara yol açtı, ancak doların değeri korundu.

Avrupa Merkez Bankası (ECB), 2024’e faiz artışlarıyla giriş yaptı.

Yılın ilk çeyreğinde enflasyonu kontrol altına almak için faiz artırımlarına devam eden ECB, özellikle Almanya gibi büyük ekonomilerdeki sanayi üretimindeki düşüş ve enerji maliyetlerindeki artış sebebiyle, büyüme beklentilerinin olumsuz etkilenmesiyle birlikte faiz artışlarını sona erdirdi. Şimdi, büyümeyi teşvik edecek yeni stratejiler arayışında.

Doğu Avrupa ülkeleri, Polonya ve Romanya, Batı Avrupa’ya kıyasla daha hızlı bir büyüme süreci yaşadı.

Bu ülkeler, düşük işgücü maliyetleri ve dijital yatırımları desteklemeleri sayesinde bölgenin ekonomik durumunu olumlu yönde etkiliyor. Ancak, Avrupa genelindeki düşük tüketici güveni ve yavaş ekonomik toparlanma, bu gelişmeleri gölgede bırakıyor.

Türkiye’de Merkez Bankası yıl içerisinde dalgalı bir faiz politikası izledi.

Yılın başlangıcında uygulanan düşük faiz politikası, yeni yönetimin göreve gelmesiyle birlikte değişti ve yaz aylarında faiz oranları kademeli olarak %30’un üzerine çıktı. Amaç, enflasyonu kontrol altına almak ve Türk Lirası’nın değer kaybını önlemekti. Lakin bu düşük faiz oranları döviz kurlarında dalgalanmalara ve yüksek enflasyona sebep oldu.

Asya ekonomileri, küresel belirsizliklere karşın dengeli bir görünüm gösterdi.

Japonya, uzun süredir sürdürdüğü düşük faiz politikasıyla tanınıyor. Ancak 2024 yılında bu politikasında önemli bir değişiklik yaparak faiz oranlarını artırmaya başladı. Bu durum, Japonya için tarihi bir adım olarak değerlendirilmekte. Ekonomik istikrara sahip olan Japonya için bu karar yatırımcıları şaşırttı. Düşük faiz politikasının sürdürülemez hale gelmesi, farklı bir yol alacaklarını gösteriyor.

Çin, 2024’te ekonomik büyümeyi teşvik etmek amacıyla faiz indirimlerine gitti.

Pandeminin etkilerini atlatmaya çalışırken yaşanan ekonomik duraklama ve gayrimenkul sektöründeki sıkıntılar, hükümeti daha rekabetçi bir hale gelmek için faizleri düşürme yönünde adımlar atmaya yönlendirdi. Ancak bu hamleler Çin’in borç yükünü artırdığı için bazı uzmanlar tarafından riskli bulunmakta. Çin’in faiz indirimleri, Asya piyasalarını da etkilemeyi sürdürüyor.

Hindistan, teknoloji yatırımları ve güçlü iç talebi ile öne çıkıyor.

Hindistan, sağladığı yüksek büyüme oranlarıyla faiz oranlarında büyük bir değişiklik yapmaktan kaçındı. “Biz istikrarı seviyoruz” anlayışıyla faiz oranlarını sabit tutmayı tercih ettiler. Ekonomik büyümelerine rağmen, enflasyon riskine dikkat ederek temkinli bir yaklaşım benimsediler ve böylece Hindistan, 2024’te istikrar sembolü haline geldi.

Gelişmekte olan ülkelerdeki faiz oranları ise farklı stratejilerle yönetildi.

Güney Afrika, artan enerji krizleri ve yüksek enflasyon nedeniyle faiz oranlarını yüksek tutarken, bazı Latin Amerika ülkeleri büyümeyi teşvik edecek şekilde faizlerini düşürme yoluna gitti. Ancak bu ülkelerdeki en büyük sorun, borçların artması oldu. Küçük ve orta ölçekli işletmeler, yüksek faizler sebebiyle borçlarını ödeyebilme konusunda zorluk yaşarken finansal sıkışıklık da başgösterdi.

Bu duruma rağmen, Latin Amerika’da büyüme oranları, gelişmiş ülkelerden daha yüksek düzeyde kaldı.

Özellikle Brezilya, 2024 boyunca yaptığı faiz indirimleriyle dikkat çekti. Enflasyonu kontrol altına aldıktan sonra büyümeyi desteklemek için faiz oranlarını kademeli bir şekilde düşürdüler. Bu durum, Latin Amerika’daki yatırımcıları cezbetse de, faiz indirimlerinin getirdiği kısa vadeli rahatlık, ileride yeni ekonomik zorluklara yol açabilir. Bu, Brezilya için önümüzdeki süreçte büyük bir soru işareti.

Rusya, yaptırımlar ve ekonomik zorluklar nedeniyle faiz oranlarını artırmaya gitti.

Ruble değer kaybını önlemek ve enflasyonu dizginlemek amacıyla sıkı bir faiz politikası benimsediler. Ancak ekonomik baskılar, Rusya’nın büyüme hedeflerini büyük ölçüde olumsuz etkiledi. Bu zorlu yıl, sadece faiz politikalarının yeterli olmayacağını gösterdi.

2024 yılından çıkarılacak dersler net: Her ülke, kendi ekonomik stratejisini oluşturma peşinde, fakat dünya genelinde kimse yalnız değil.

Amerika’nın faiz indirimleri, Avrupa’daki toparlanmalar ya da Çin’in büyüme stratejileri hepimizi etkiliyor.

2025 yılı sizce nasıl geçecek? Ekonominin durulduğu bir dönem mi, yoksa daha fazla belirsizlik mi yaşanacak?

“`

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir